22 Temmuz 2022 Cuma

HÜCRE

 



Hücreler organik ve inorganik maddelerden oluşur.
Hücreler özelliklerine göre ikiye ay­rılır.
    1. Prokaryot (İlkel) hücre
    2. Ökaryot (Gelişmiş) hücre
      Prokaryot veya ökaryot olan her hücre
      1. Zar
      2. Sitop­lazma
      3. Nüklear bölge (Genetik Materyal)



      HÜCRE
      • Hücre teorisine ilişkin çalışmaları açıklar.
      • Hücreye ilişkin bilgilere tarihsel süreç içerisinde katkı sağlayan bilim insanları ve katkıları. Yıllar Bilim İnsanları Katkıları 1665 Robert Hooke Ölü mantar dokusunda içi boş odacıklar gördü. Bu boş odacıklara hücre adını vererek hücre kavramını ilk kez kullandı. 1675 A. Van Leeuwenhoek Çağına göre modern sayılabilecek bir mikroskop geliştirdi. 1838 Matthias I. Schleiden Bitkilerin hücrelerden oluştuğunu belirtti. 1839 Theodore Schwann Hayvanların hücrelerden oluştuğunu belirtti. 1830-1840 T.Schwann, M. I. Schleiden Bugün geçerliliğini koruyan hücre teorisini ortaya attılar. 1855 Rudolph Wirchow Bütün hücrelerin daha önce var olan başka bir hücreden meydana geldiğini açıklamıştır. 1858 Rudolph Virchow Tüm canlıların hücrelerden meydana geldiğini ve bunların bölünerek yeni hücreler oluşturduğunu ileri sürerek hücre hakkında önemli bilgiler vermiştir. 1869 Friedrich Miescher Çekirdek asitleri olarak da bilinen nükleik asitler, som balığının sperm hücrelerinin çekirdeklerinde görülmüştür. 1933 Max Knoll ve Ernst Ruska İlk elektron mikroskobunu yapmışlardır. 1953 Watson ve Francis Crick DNA’nın çift sarmal yapıda olduğu ileri sürüldü. 1972 Singer ve G.Nicholson Hücre zarının yapısı “Akıcı Mozaik Zar Modeli” ile açıklandı.Mikroskop çeşitleri ve ileri görüntüleme teknolojilerinin kullanmasının hücre teorisine katkıları
      • 17. yüzyılda Leeuwenhoek lensler üzerine yaptığı geliştirmeler ve ayarlamalarla hücreyi incelemeye olanak sağlayan ışık mikroskobunu geliştirdi. Onunla yaklaşık olarak aynı zamanlarda Robert Hooke, Leeuwenhoek’in mikroskop tasarımından biraz daha farklı bir mikroskop tasarladı.
      • Mikroskopla birlikte, insanoğlu çıplak gözle göremediği yapıları inceleyebilme olanağına kavuştu. Tüm canlıları oluşturan temel birim olan hücrenin keşfi de mikroskobun gelişimi ile mümkün olmuştur.
      • Hooke 1665 yılında incelediği ölü mantar dokusunda içi boş odacıklar gördü. Bu boş odacıklara hücre adını verdi. Aslında bu odacıklar boşluklar değil, bitki hücrelerinin etrafını saran cansız hücre çeperlerinin oluşturduğu odacıklardır.
      • Anton van Leeuwenhoek geliştirdiği mikroskopla bakterileri, maya mantarlarını ( Saccharomyces uvarum- Sakaromise uvarum), bir damla sudaki canlılığı, kılcal damarlarda kanla dolaşan parçacıkları ilk defa gözlemleyip tanımlamıştır.
      • 1830’larda geliştirilen ve daha iyi görüntü veren mercekler sayesinde İngiliz botanikçi Robert Brown, bitki hücrelerini incelemiş ve hepsinde yuvarlak bir yapının ortak olduğunu tespit etmiştir. Bu yapıya çekirdek (nukleus) adını vermiştir.
      • Bilimsel araştırmalarda ise incelenen nesnenin yüz binlerce kez büyütülebilmesi ancak elektron mikroskoplarının geliştirilmesiyle sağlanmıştır. Elektron mikroskobunun sağladığı bu teknolojik avantaj bilim insanlarını hücrenin yapısı hakkında daha detaylı bilgilere ulaştırmıştır.
      • Bilim ve teknoloji alanında yaşanan ilerlemeler sadece hücre yapısıyla ilgili çalışmaları değil, aynı zamanda hücrede meydana gelen kimyasal olaylar ve genetik materyaller konusundaki çalışmaları da hızlandırmıştır. Bütün bu gelişmeler hücrenin bir bütün olarak daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.

      HÜCRE TEORİSİ
      • 1838 yılında Alman bilim insanı Mathias Schleiden bitkilerin hücrelerden oluştuğunu ortaya çıkarmıştır. Ertesi yıl da vatandaşı Thedor Schwann hayvanların hücrelerden oluştuğunu belirlemiştir. Bu iki bilim insanının birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkardığı bu bilgiler hücre teorisini doğurmuştur.
      Hücre teorisi;
      Bütün canlılar bir ya da birden çok hücreden oluşmuştur.
      Hücreler canlının yapısal ve işlevsel birimidir.
      Yeni hücreler var olan hücrelerin bölünmesi sonucunda meydana gelir.
      Hücreler kalıtım materyali (DNA ve RNA) taşır ve yeni hücrelere aktarır.
      Tüm metabolik olaylar hücrede gerçekleşir


      HÜCRENİN YAPISI
      Hücreler yapılarına göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere iki grupta incelenirler.


      Prokaryot Hücre:
      • En ilkel yapılı hücredir.
      • Çekirdek (nukleus) zarı bulunmaz.Kalıtsal materyal (DNA) hücre sitoplazmasında bulunur.
      • Gelişmiş hücrelerde bulunan zarla çevrili organeller yoktur.
      • Prokar­yot hücre olup  monera alemine ait canlılar ikiye ayrılır.
      1. Bakteri
      2. Arkeler



      Ökaryot Hücre:
      • DNA materyali çekirdek zarı ile çevrelenmiştir.
      • Zarlı organeller bulundurullar..
      • Ökaryot hücre yapısına sahip can­lılara ait  alemler
      1. Pro­tistalar
      2. Fungiler(Gerçek mantarlar)
      3. Bitkiler
      4. Hayvanlar 


      1.Prokaryot Hücre:
      • Zarla çevrili çekirdek ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelerdir.
      • Bakteriler, siyanobakteriler ve arkeler prokaryot hücre yapısına sahiptir.
      • Prokaryot hücrelerin en belirgin özelliği, zarla çevrili bir çekirdek yapılarının olmamasıdır.
      • Zarlı organeller de bulunmaz. Sadece organel olarak zarsız olan ribozom bulundururlar.
      • Kalıtım materyalleri ise sitoplazma içerisinde dağınık olarak bulunur.
      • Bu canlılardaki bütün metabolizma olayları, sitoplazma ve hücre zarındaki yapılarda gerçekleşir.
      • Prokaryotik canlıların hepsi bir hücrelidir.
      • Kemosentez olayını sadece prokaryotik canlılardan bakteriler ve arkeler gerçekleştirir.
      2.Ökaryot Hücre:
      • Çekirdek zarı ve zarlı organelleri bulunan hücrelerdir.
      • Zarsız organellere de sahiptirler.
      Örneğin Bitkiler, hayvanlar, mantarlar ve protista grubunda incelenen canlıların yapılarını oluşturan hücreler ökaryot özelliğe sahiptir.

      • Prokaryot ve Ökaryot Hücrelerin Benzer Yönleri
      Hücre zarının bulunması
      Sitoplazma sıvısının bulunması
      Kalıtım materyalinin bulunması
      Ribozom organelinin bulunması






















      1.HÜCRE ZARI:

      • Lipoprotein yapılıdır.Karbonhidrat zarın %3'ünü oluşturur. Lipitler zarın %42'sini oluşturur.(fosfolipid, kolesterol gibi çeşitlenme gösterir.)Proteinler zarın %55'ini oluşturur.; (Lipid tabakayı boydan boya kateder veya lipid tabaka­ya dış ya da iç yüzeyde hafif gömülü olarak bulunur.)
      Karbonhidratlar hücre zarında;
      • Proteinlere bağlanarak glikopro­teinleri oluşturur, Glikoproteinler Zarın sadece dış yüzeyinde bu­lunur, reseptör olarak görev yapar.
      • Lipitiere bağlanarak glikolipitleri oluşturur. Glikolipitler zarın lipid tabakasının sadece dış yüzüne bağlanarak bulunur. Bazı bakteri ve tok­sinler için yüzey reseptörü olarak görev yapar.








      Hücre Zarının Özellikleri ve Görevleri
      • Hücrenin belli bir şekil almasını sağlar.
      •  Hücrenin çevresi ile madde alışverişini sağlar.
      •  Hücre zarı değişik maddelere karşı değişik permeabiliteye (geçirgenlik) sahiptir. Bu yüzden se­çici geçirgen (semipermeable) özellik gösterir.
      • Hareket etme, birbirlerini tutma ve çekme özelliği vardır.
      • Elektriksel veya kimyasal sinyalleri tanıyarak bunların alınmasını ve cevap verilmesini sağlar.
      • Belli bir dereceye kadar onarılabilir.Fazla tahrip olursa sitoplazma dışarı akar.
      • Bazı organellerin zar yapısını oluşturur.  Endoplazmik retikulum, koful, çekirdek zarı )

      • Zar yüzeyi bazı farklılaşmalar gösterebilir. 
      Mikrovillus
      Sil (titrek tüy)
      Ya­lancı ayak
      Kamçı
      Sabit tüyler…..



      Hücre Zarından Madde Geçişi:
      • Küçük moleküller, büyüklere göre, nötr atomlar, iyonlara göre,negatif iyonlar, pozitif iyonlara, yağda çözünenler, çözünmeyenlere göre  daha kolay geçer.
      Bilgi:
      • Hücre zarındaki porlardan geçebilen maddeler: O2 , CO2, H2O , I2  Etil Alkol, Glikoz,Aminoasit, Yağ asiti, İyonlar (Na+,K+ )
      • Hücre zarındaki porlardan geçemeyen maddeler: Protein,Yağ, Maltoz, Sakkaroz, Laktoz,Nişasta, Selüloz, Glikojen, Virüs, Bakteri

      Hücre Zarında Taşınma


      Küçük Moleküllerin Geçişi

      Difüzyon
      • Moleküllerin çok yoğun oldukları bölgeden az yo­ğun oldukları  bölgeye doğru kinetik enerjileri ile yayılmalarıdır.
      Örnek: Kolonya  kokusunun etrafa yayılımı.
      • ATP harcamasını gerektirmez.
      • Hızı, konsantrasyon (yoğunluk) farkı ve sıcaklık yükseldikçe artar
      • Molekül çapı büyüdükçe azalır.
      Hücre zarında iki tür difüzyon gerçekleşir:
      1. Basit difüzyon       
      2. Kolaylaştırılmış difüzyon
      • Kolaylaştırılmış difüzyonda, basit difüzyondan farklı olarak; Taşıyıcı moleküller,Enzimler  kullanılır. Örnek: Per­meaz  








      Aktif Taşıma
      • Maddenin az yoğun bulundukları ortamdan çok  yoğun bulundukları ortama taşınmasıdır.
      • Enerji harcamayı (ATP) gerektirir,
      • Enzim ve taşıyıcı molekül kullanılır.















      Osmoz
      • Seçici geçirgen zarlardan su moleküllerinin difüzyo­nuna denir.
      • Enerji harcanmaz.
      • Osmoza bağlı olarak gerçekleşen olaylar.
       Plazmoliz,
       De­plazmoliz
       Turgor   
      •  Bu olaylar hücre içi ve hücre dışı ortamları arasındaki su moleküllerinin konsantrasyonuna bağlı olarak ortaya çıkar.
      Ortam Çeşitleri
      • İzotonik Ortam: Hücre içi ile hücre dışı derişim­Ieri eşit olduğu ortamdır.   (İç =Dış) Bu ortam hücre için en idealdir. 
      • Hipertonik Ortam: Hücre dışının çözünmüş mole­kül açısından hücre içine oranla daha yoğun olduğu ortam. (İç<Dış) . Böyle bir ortama konulan hücre, su kaybede­rek plazmolize uğrar.
      •  Hipotonik Ortam: Hücre dışının çözünmüş  mole­kül açısından hücre içine oranla daha az yoğun olduğu ortamdır. (İç > Dış). Böyle bir ortama konulan hücre su alarak turgor haline geçer











      Plazmolize uğrayan hücre su kaybederek büzülür.
      Deplazmoliz, plazmolizin ortadan kalkması olayı­dır.Hücre su alarak eski haline döner.
      Turgor, hücrenin fazla su alması olayıdır. Su alımı fazla olan bitki hücresi selüloz çeperinin varlığına bağlı olarak şişerken.Hayvan hücresi patlayarak ölür.







      Osmotik Basınç: Hücrenin su emme isteğidir. Hücre içerisinde çözünmüş madde miktarı fazla, su miktarı az olduğu zaman osmotik basınç yükselir.
      Turgor Basıncı: Hücre içindeki su moleküllerinin zara uyguladığı basınç.
      • Hücre içinde turgor ve osmotik basınç birbirine zıttır. Osmotik basınç arttıkça turgor basıncı azalır veya osmotik basınç azaldıkça turgor basıncı artar.











      Büyük Moleküllerin Geçişi:

      ENDOSİTOZ
      • Dış ortamdaki büyük bir molekülün hücre zarın­dan oluşan bir uzantı veya vezikül yardımıyla sitoplaz­maya geçmesidir.
      • Endositoz iki şekilde gerçekleşir:
      1. Fagositoz
      2. Pinositoz
      Fagositoz
      • Hücrenin yemesi anlamına gelir.
      • Zardan geçemeyen katı moleküllerin hücre içine alınmasıdır.
      • Enerji harcanır
      • Savunma amaçlı.(Örneğin: insan akyuvar hücresinde)
      • Beslen­me amaçlı (Örneğin: Amipte) 




      Pinositoz
      • Hücrenin içmesi anlamına gelir
      • Zardan geçemeyen eriyik haldeki moleküllerin hüc­re içine alınması.










      EKZOSİTOZ
      • Hücre içinde bulunan eriyik haldeki büyük moleküllerin dışarı atılmasıdır.
      • Ekzositozla hücreden uzaklaştırılan maddelere örnek;
      Hücre sindirimi sonucu oluşan artıklar,Çeşitli salgı maddeleri, Bazı hormonlar 







      NOT: Hayvan hücrelerinde Fagositoz, pinositoz ve ekzositoz olayları  gözlenir . Her üç olayda da enerji  harcanır.

      Selüloz Çeper:
      • Bitki hücrelerinde, hücre zarının dışında bulunur.
      • Bitkisel dokuların iskelet  maddesidir.
      • Bitkinin türü ve yaşadığı çevreye göre, lignin, süberin, kütin gibi maddeleri biriktirebilir.
      • Madde geçişini sağlayan geçit­ler bulunur.Selüloz çeper  tam geçirgendir.
      • Bitki hücreleri canlı olmayan selüloz çeper nede­niyle  hayvan hücrelerine göre, değişen ortam şartlarına daha dayanıklıdır.



      SORULAR
      SORU 1

      SORU 2













      SORU 3





      SORU 4


      SORU 5


      SORU 6


      SORU 7


      SORU 8


      SORU 9

      SORU 10


      SORU 11


      SORU 12


      SORU 13


      SORU 14

      SORU 15




      SORU 16

      SORU 17


      SORU 18

      SORU 19


      SORU 20


      SORU 21


      SORU 22


      SORU 23




      SORU 24




      SORU 25




      SORU 26




      SORU 27



      SORU 28

      SORU 29


      SORU 30
      SORU 31

      SORU 32

      SORU 33

      SORU 34


      SORU 35




      SORU 36



      SORU 37


      SORU 38


      SORU 39



      SORU 40



      SORU 41



      SORU 42



      SORU 43



      SORU 44



      SORU 45


      SORU 46



      SORU 47




      SORU 48



      SORU 49



      SORU 50








      2.SİTOPLAZMA:

      • Hücre zarı ile nukleus (çekirdek) arasında yer alır
      • Sıvı kısım (sitosol) ve organeller­den meydana gelmiştir.
      • Organeller özelleşmiş görevleri olan hücre bölümleridir.
      • Sitoplazmik sıvının büyük bir kısmını su oluşturur. Su oranı hücrenin görevine ve bulunduğu yere göre değişebilir (Medüzlerde %98,  kuru tohum­larda %5-%10).
      • Sıvı kısımda Suda erimiş tuzlar büyük ve küçük moleküllü organik maddeler de bulunur. (Kolloid yapı)
      • Sitoplazmada hücrenin belirli bir şekil almasını sağlayan, sitoplazmik hareketleri yönlendiren, or­ganize enzimatik reaksiyona yardım eden mikro­tübül ve filamentler bulunabilir.
      • Solunum reaksiyonlarının ortak evresi (Glikoliz)Sitoplazmada gerçekleşir.

      Sitoplazmada Bulunan Organeller:

      1. Ribozom
      2. Endoplazmik Retikulum
      3. Golgi Cisimciği
      4. Lizozom
      5.  Koful
      6. Mitokondri
      7. Plastitler
      8. Sentrozom




      RİBOZOM
      • Ökaryot ve prokaryot bütün hücrelerde bulunur.
      • Protein sentezinin gerçekleştiği yerdir.
      • Nükleoprotein yapılı zarsız organeldir.(RNA -Protein)
      • Büyük ve küçük olmak üzere iki alt birimden meydana gelir.
      • Ökaryotlarda çekirdekcikten, Prokaryotlarda çekirdekçik olmadığı için DNA'nın özel bir bölge­sinden üretilir.




      ENDOPLAZMİK RETİKULUM
      • Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında uzanır.
      • Hücre içi madde taşımacılığı yapar.Hücrede madde iletimini sağlar.
      • İnce kanalcık ve keseciklerden yapılmış zar sistemidir.
      • Üzerinde ribozom bulunanlara granüllü E:R ,bulunmayanlara granülsüz E.R denir.
      Granüllü E.R l ribozomun varlığına bağlı olarak protein taşımacılığı yapar.
      Granülsüz E.R’ da yağ sentezi gerçekleştirir
      E.R; ayrıca yedek besin ve salgı depolar.

      (Örneğin: Kaslarda Ca++ iyonlarının depolanması)





       GOLGİ CİSİMCİĞİ
      • Kökenini E.R dan alır.
      • Granülsüz endoplazmik retikuluma benzer.
      • Düz, ince kanalcık veya kompleks kesecikler halindedir.
      • Hücrenin paketleme ve salgı merkezidir.
      • Ribozomda sentezlenen proteinler önce E.R sonra golgiye geçer ve burada paketlenir.
      • Üretip salgıladığı maddelere örnekler; Glikoprotein, Lipoprotein,Yağ,Selüloz (bitki hücrelerinde) 
      • Gerekli hallerde yağları depolar. 
      BİLGİ:
      Genellikle sentriyolün civarında ve çekirdeğin üzerine yakın olarak bulunur
      Golgi aygıtı birçok alt birimlerden meydana gelmiştir. Bu birimlerin her birine diktiyozom denir (Yunanca diktiyon = ağ, soma = vücut demektir). Diktiyozomların tümü Golgi Aygıtını oluşturur.
      ER'dan osmium ve gümüş içeren boyalarla boyanmasıyla ayrılır, ilk defa 1898 yılında İtalyan bilim adamı Calmio Golgi, gümüşlü boya ile sinir hücrelerinde üstüste dizilmiş plakaları tanımladığından, bu yapıya, bilim adamının ismine adanarak "Golgi Aygıtı" dendi, önemi elektron mikroskobuyla ortaya çıktı.







      LİZOZOM
      • Golgi aygıtından veya E.R’ dan meydana gelir.
      • Eritrositler (Alyuvar) dışında tüm hayvan hücrelerinde bulunur.
      • Bitki kök ucu meristem hücrelerinde lizozom benzeri yapılar vardır
      • Hücre içi sindirim enzimlerinin bulunduğu orga­neldir.
      • Fagositoz ve pinositozla hücreye alınan maddeler lizozom enzimleriyle parçalanır
      • Yaşlanan, yıpranan ve ölen hücrelerin yok eder.
      • Hücrenin içinde parçalanıp kendi kendini yeme olayına  otoliz denir.
      • Otolizin tüm doku­da meydana gelmesi haline de histoliz denir

      Bilgi:
      Mitokondriterin büyüklüğünde (0,5 mikron çapında); sayıca onlardan az ve daha düşük yoğunlukta; lipoprotein yapısında tek tabakalı bir zarla çevrilmiş, içlerinde litik enzimler (hidrolazlar, proteazlar, lipaztar ve fosfatazlar; toplam kırktan fazla enzim saptanmıştır) içeren, çoğunluk küremsi keseciklerdir (Şekil 3,1 ve 5). İlk defa 1955 yılında fare karaciğerinde saptanmış, daha sonra alyuvarlar hariç, tüm hayvansal hücrelerde, özellikle vücudun savunmasından sorumlu olan akyuvarlarda ve makrofajlarda, bol miktarda bulunduğu görülmüştür. Bitki hücrelerinde, mantar¬larda ve mayalarda lizozom benzeri yapıların olduğuna ilişkin bazı kanıtlar vardır. Bakterilerde ise lizozom yoktur; fakat litik enzimler bulunmuştur



      KOFULLAR (VAKUOL)
      • İçi  sıvı doludur.
      • Koful öz suyunda; organik ve inorganik maddeler vardır.(Nişasta,sakaroz, organik asitler, antokyan, organik   kristaller.
      • Çeşitleri
      Besin kofulu
      Boşaltım kofulu
      Vurgan (Kontraktil) koful                       
      • Hücredeki etkileri.
      Madde alışverişinde
      Beslenmesinde
      Boşaltımında
      Madde depolanmasında
      Sindiriminde       
      • Paramesyum (Terliksi hayvan ) gibi  tatlı sularda yaşayan tek hücrelilerde kontraktil kofullar fazla suyu aktif olarak boşaltır.
      • Genç bitki hücrelerinde kofullar küçük ve sayıca az, yaşlı bitki hücrelerinde ise oldukça büyüktür.,Hayvan hücrelerinde kofullar küçük ve azdır.
      Koful zarı meydana geltiren yapılar:
      • Hücre zarının içeri kıvrılmasından.
      • Endoplazmik retikulumdan.
      • Golgi cisimciğindeki yassı keselerden.
      • Çekirdek zarından.    
             

                   
      MİTOKONDRİ
      • Çift zarlıdır.
      • Yapısal olarak prokaryotik hücreye benzer.
      • DNA, RNA ve Ribozom bulundurur.
      • İhtiyaç durumunda mitokondriyal DNA sayesinde çoğalabilirler.
      • Hücrenin enerji santralleridir (ATP sentezi).
      • Oksi­jenli solunumun Krebs Çemberi reaksiyonları ve ETS reaksiyonları burada gerçekleşir.
      • Hücre içinde O'nin kullanır ve CO2'nin açığa çıkarır.
      Oksijenli Solunum:







      PLASTİTLER
      • Plastitlerin bulunmadığı yerler:
      Hayvan hücrelerinde
      Bakterilerde,
      Mavi - yeşil alglerde ve
       Mantarlarda                          
      • Üç çeşit plastit bulunur
      1. Kloroplast,
      2. Kromoplast
      3. Lökoplast
      1.Kloroplast:
      • Bitkilerde ve tek hücrelilerden öglena da bulunur.
      • Çift zarlıdır.
      • Kendine ait DNARNA, ribozom ve ETS bulundurmakla mitokondrilere  benzerlik gösterir.
      • Yeşil renk maddesi klorofildir ; granumda bulunur. Fotosentez tepkimeleri gerçekleşir.
      • İhtiyaç durumunda DNA'sı ile çoğalabilir.
      • Fotosentezin aydınlık evre reaksiyonlar gra­numdaki lamellerde, Karanlık evre reaksiyonlar stromada gerçekleşir.






      2. Kromoplast
      • Meyveçiçek ve çeşitli dokularda görülen ; kırmızı, sarı,  turuncu vb. renkleri oluşturan pigmentleri vardır.
      Örnek: Domateste kırmızı (Likopin = fikoeritrin)
      Limonda sarı (Ksantofil)
      Havuçta turuncu (Karoten)
      3. Lökoplast
      • Renk maddesi bulundurmaz.
      • Bitkilerin besin depolayan organeller. 
      • Nişasta ve proteinlerin yapım ve yıkımını sağlayan enzimleri bulundurur.
      NotPlastitler arasında ışığa bağlı olarak gerçekleşen dönüşüm olayları gözlenir.

      Örnek: Işık alan lö­koplastlarkloroplastlara onlar da kromoplastlara dönüşebilir.

      SENTROZOM
      • Hayvan hücrelerinde ve bazı ilkel bitki hücrele­rinde bulunur.
      • Bulunmadığı yerler:
      Bazı protozoalarda,
      Nöron gövdesinde,
      Olgun yu­murta hücresinde,
      Çizgili kas hücrelerinde
      Geliş­miş bitki hücrelerinde   
      • Bir çift sentriolden meydana gelir
      • Zarla çevrili değildir.
      •  Sil ve kamçı oluşumu, hücre bölünmesinde iğ ip­liklerinin üretilmesini sağlar.
      • Sentriol çifti yalnız hücre bölünmesi sırasında ço­ğalır.
      • Bir hücrede herhangi bir biyokimyasal tepkime gerçekleşiyor ve bu tepkimeye ait özel bir orga­nel bulunmuyorsa, tepkime her zaman sitoplaz­mada gerçekleşir.



      3.ÇEKİRDEK:

      • Çekirdeği oluşturan kısımlar:
      Çekirdek zarı
      Çekirdek sıvısı
      Çekir­dekçik
      Kromozomlar


      • Hücre zarı ile aynı özelliğe sahiptir.
      • Hücre zarından farkı, Çift katlıdır
      • RNA ile ATP moleküllerini geçire­bilir.
      • Çekirdek sıvısı, sitoplazma gibidir.
      • Çekirdekçik, ribozomların üretildiği yerdir.
      •  içeri­ğinde DNARNA ve protein bulundurur.
      • Kromatin, çekirdekte bulunan DNA ve protein­lerden meydana gelmiş dağınık ve ağsı yapıdır.
      • Kromozom, sıkıca paketlenmiş kromatinden olu­şan ve hücre bölünmelerinin özellikle metafaz evresinde görülebilir.
      • Her türün kromozom sayısı sabittir. Farklı türlerde aynı sayıda kromozoma rastlanabilir.(İnsan ve Moli balığının kromozom sayısı)
      • Canlının organizasyon derecesi ile kromozom sayısı arasında bir ilişki yoktur.
      •  Canlının ilkel yada gelişmiş olması kromozom yapısı (gen çeşidi) ile ilgilidir.
      • Kalıtsal özelliklerin aktarılması ve açığa çıkarıl­masından sorumlu olan genler, kromozomlar üzerinde yer alır.
      • Bir kromozom üzerinde çok  sayıda gen bulunur.



      • Kromozomların temelini DNA ve histon proteinleri oluşturur.
      • DNA ,histon proteinlerine sarılarak nükleozomları ,nükleozomlarda kromaidleri ve bazılarıda kısalıp kalınlaşarak kromozomları meydana getirirler.




      • BİTKİ VE HAYVAN HÜCRESİ 









      SORULAR

      SORU 1



      SORU 2


      SORU 3





      SORU 4




      SORU 5



      SORU 6




      SORU 7



      SORU 8


      SORU 9


      SORU 10





      SORU 11



      SORU 12





      SORU 13




      SORU 14




      SORU 15

      SORU 16






      SORU 17





      SORU 18




      SORU 19



      SORU 20





      SORU 21



      SORU 22



      SORU 23




      SORU 24



      SORU 25




      SORU 26


      SORU 27









      SORU 28




      SORU 29



      SORU 30




      SORU 31



      SORU 32





      SORU 33



      SORU 34



      SORU 35




      SORU 36



      SORU 37




      SORU 38



      SORU 39



      SORU 40



      SORU 41




      SORU 42




      SORU 43



      SORU 44




      SORU 45




      SORU 46




      SORU 47




      SORU 48




      SORU 49




      SORU 50




      SORU 51




      SORU 52




      SORU 53




      SORU 54




      SORU 55



      SORU 56








      SORULAR

      1



      2




      3


      4



      5.















      6.



      7.
      8.
      9.








      10.


      11.
      12.



      13.




      14.




      15.



      16.



      17.





      18.





      19.



      20.










      21.



      22.









      23.








      24.




      25.









      26.












      27.









      28.





      29.





      30.





      31.




      32.




      33.


      34.




      35.

      36.



      37.





      38.



      39.




      40.



      41.


      42.






      43.




      44.









      45.





      46.











      47.











      48.









      49.








      50.






      5
      51.




















      52.

      53.




      54.



      55.






      56.


      57.





      58.




      59.




      60.



      61.




      62.




      63.




      64.






      65.







      66.


      67.




      68.






      69.





      70.





      71.




      72.



      73.


      74.






      75.



      76.





      77.








      78.




      79.








      80.









      81.











      82.





      83.









      84.












      85.












      86.











      87.



      88.




      89.









      90.










      91.











      92.







      93.









      94.








      95.






      96.



      97.









      98.




      99.








      100.




      101.





      102.





      103.




      104.







      105.




      106.













      107.




      108.




      109.







      110.





      111.







      112.







      113.








      114.






      115.








      116.







      117.






      118.








      119.







      120.





      121.





      122.



      123.





      124.







      125.






      126.








      127.




      128.









      129.


      130.




      131.
















      132.














      133.





      134.






      135.






      136.




      137.





      138.





      139.









      140.






      141.







      142.




      143.





      144.





      145.




      146.




      147.



      148.





      149.


      150.




      151.





      152.

















      153.























      Hiç yorum yok:

      Yorum Gönder

      BİYOLOJİ HABERLERİ

      POPÜLER YAYINLAR


      FİZİK DERSİ