3 Kasım 2022 Perşembe

SİNİR SİSTEMİ


SİNİRLER, HORMONLAR VE HOMEOSTAZİ

  • Canlıların değişen dış koşullara karşı kendi iç dengesini korumalarına  ‘’homeostazi’’ denir.
  • Homeostazi sağlanmasında sinir sistemi, hormonal (endokrin) sistem etkin görev alır
  • Sinir sistemi; uyarıyı  elektriksel ve kimyasal yolla ileterek doku ve organlar hızlı tepki  verir.
  • Endokrin sistem; kana hormon vererek kimyasal olarak doku ve organları uyarır. Tepki oluşması uzun zaman alır.

SİNİR SİSTEMİ:

  • İçeriden dışarıdan gelen uyarıları (ısı,ışık..) algılayan reseptörler hücrelerden alıp, iletmek, yorumlamak ve tepki  organları ( efektör) kas ve salgı bezlerine ulaştırmak.
  • Sinir sistemi nöronlar ve glia (destek) hücrelerden oluşur.



SİNİR SİSTEMİ HÜCRELERİ:

a. SİNİR HÜCRESİ (NÖRON)

  • İnsan sinir sisteminde 30 milyar nöro
  • Bir nöron 50.000 –  250.000 nöronla bağlantı kurar
  • Nöron gövdesi ile gövdeden çıkan akson ve dendrit adı verilen uzantılardan oluşur.
  • Sitoplazmasına= Nöroplazma
  • Hücre zarına= Nörolemma

Nöron Gövdesi:

  • Bir çekirdek yada bazılarında birden fazla çekirdek vardır
  • Mitokondri, golgi aygıtı ve endoplazmikretikulum (E.R) bulunur.
  • Granüllü E.R bulunduğu bölgeler mikroskopta koyu renkte görünür, Bunlara Nissl cisimciği denir
  • Sentrozom yoktur.
  • Hücre iskeleti elemanlarından ‘nörofibriller’ bulunur.



















Dentrit:

  • Hücre gövdesinden çıkan sayıca çok, genel olarak aksona göre kısa uzantılar.
  • Başka bir nöron yada reseptör hücreden aldığı uyarıyı aksona doğru iletir.

Akson:

  • Dendritlerden alınan uyarıyı diğer bir nöron ya da tepki (efektör) hücresine ileten uzantı.
  • Gövdeden tek çıkar.
  • Uçları dallanma yapar
  • Dendrite göre daha uzun.
  • Uzunluğu sinir hücresinin çeşidine göre değişir. Bir metreyi bulabilir.
  • Bazı aksonlarmiyelinkılıf denilen örtü ile sarılıdır. (Miyelin kılıf steroit yapılıdır)
  • Miyelin kılıf bir çeşit glia (destek) hücresi olan schwann hücreleri tarafından yapılır.
  • Schwann hücreleri akson etrafını sararak miyelin kılıf üretir.
  • Ranvier boğumları: Schwann hücrelerinden diğer bir schwann hücresine geçilirken miyelin kılıfın kesintiye uğradığı yerlere denir.
  • Ranvier boğumlarında miyelin kılıf yoktur.
  • Miyelin nöronların elektirkselizalosyonunu sağlar, uyartı iletimi hızlı olur.

 

NÖRON ÇEŞİTLERİ:

GÖREVLERİNE GÖRE:

Duyu Nöronu  (Afferent- Getirici Nöron):

  • Duyu organlarından veya reseptör hücelerden gelen uyarıyı alır, beyin ve omuriliğin oluşturduğu merkezi sinir sistemine getiri.

Ara Nöron (İnter Nöron):

  • Beyin ve omurilikteki merkez nöronla
  • Duyu organlarından gelen uyarıları alır.
  • Değerlendirir.
  • Cevabı motor nörona iletir.

Motor Nöron (Effektör- Götürücü)

  • Merkezi sinir sisteminden aldığı cevabı efektör organlara (kas ve salgı bezi) götürür.
GÖVDEDEN ÇIKAN UZANTIYA GÖRE:

I.Tek Kutuplu (Unipolar Nöronlar):

  • Sadece bir uzantıya sahiptir.
  • Uzantının bitim noktasına, uzantı akson ve dendrit olmak üzere iki bölüme ayrılır.
  • Duyu nöronları
II. İki Kutuplu (Bipolar Nöronlar):

  • Gövdeden iki uzantı çıkar.
  • Biri dentritleri, diğeri aksonları oluşturur.
  • Gözdeki koni, ve çomak hücreleri, burunda koku alan hücreler.
Not:Pseudounipolarnörolar: Dendrit ve akson hücre gövdesinden tek bir uzantı olarak çıkar sonra ikiye ayrılır. Aslında bipolardırlar. Omurilik arka kök ganglionları bu tipie örnektir.

III.Çok Kutuplu(Multi Polar):

Gövdeden çok sayıda dendrit ve bir akson çıkar.

En sık görülen tip

Motor nöronlar






a. NÖROGLİA (DESTEK) HÜCRELERİ:
  • Nöronlara destek verirler.
  • Besin ve oksijen almalarına yardımcılar.
  • Sinir hücreleri için iyon konsantrasyonunu düzenler.
  • Mikroorganizmaları ve yabancı maddeleri parçalar, bağışıklık sistemine yardımcı olur.
  • Miyelin kılıf üretir.
  • Çeşitli hücrelerden oluşur.







GLİA ÇEŞİTLERİ         

 

 

MİKROGLİALAR

 

 

 

MAKROGLİALAR

 

Schwann  hücreleri

 

Oligodendrositler

 

Ependimal hücreler

 

Astrositler

 

YERİ

 

Merkezi Sinir

Sistemi

 

Çevresel Sinir

Sistemi

 

Merkezi Sinir

Sistemi

 

Merkezi Sinir Sistemi

 

Merkezi Sinir Sistemi

 

İŞLEVLERİ

 

Savunma hücreleridir. Merkezi Sinir Sistemi'ni korur.

Beyin içerisinde hareket edebilirler.

 

Çevresel sinir sisteminde nöronlara miyelin kılıf oluşturur

 

Nöronların büyümesi sırasında ortaya çıkan artık maddeleri temizlemekle görevlidirler.

 

Merkezi sinir sisteminde nöronlara miyelin kılıf oluşturur.

 

Beyin karıncıklarını ve omurilik duvarını döşeyen hücrelerdir.

 

Beyin-omurilik sıvısını  (BOS) oluşumunu sağlar,

(Günlük ortalama

850 ml BOS salgılanır)

 

Boşlukları örter.

 

Sayısal olarak en çok olandır.

 

Merkezi sinir sistemi nöronlarının içerisinde bulunduğu sıvı ortamın içeriğinin düzenlenmesini sağlar.

 

Beyin – kan bariyeri oluşturarak birçok maddenin kandan sinir dokuya geçişini engeller. (Örnek: Na+ ve K+ iyonlarının kontrolsüz  geçişi, sinirsel iletimde anormal etkiler yapabilir.)




BİLGİ:

Merkezi sinir sisteminde bulunan nöronlarda miyelin kılıf oligodendrosit, çevresel sinirlerde ise schwan hücreleri tarafından oluşturulur.



 

 

NÖRON İLE GLİA HÜCRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

NÖRON

GLİA

 

Dendrit ve akson denilen iki farklı yapı ve fonksiyona sahip uzantıları vardır.

 

Tek tip uzantı içerirler.

Aksiyon potansiyeli oluşturabilirler.

Aksiyon potansiyeli oluşturamazlar.

Nörotransmitterlerin kullanıldığı sinapslar yapar.

Kimyasal sinapsları yoktur.

Nöronlar glia hücrelerine nazaran daha az sayıdadır.

Glia hücreleri nöronlara nazaran daha fazla sayıdadır (10-50 kat daha fazla).

Sinir sistemini oluşturan ana sinir hücreleridir.

Schwann hücreleri hariç, merkezi sinir sistemi'nde (beyin ve omurilikte) bulunurlar.

Tam özelleşmiş bir nöronun bölünemediği bilgisi halen geçerliliğini koruyor.

Bölünme yetenekleri yaşam boyu devam eder. Kendilerini yenileyebilirler.

 



NÖRONLARDA İMPULS OLUŞUMU:
  • Vücut dışından ve içinden gelen basınç , ısı ve acı gibi uyarılar sinir hücrelerinde elektiriksel ve kimyasal  değişimlere neden olur.
  • Bu değişimlere uyarı (impuls) denir.
  • İmpuls hem kimyasal hem elektirksel olaylar zinciridir
  • Gerekli enerji sinir hücrelerinde solunum reaksiyonlarından karşılanır.(Bu sırada hücre  metaboliması hızlanır,ısı artar ve CO2 açığa çıkar)
  • Sinir hücreleri veya duyu hücrelerinde impuls iletimi sırasında görülen elektrokimyasal olaylar;
Polarizasyon
Depolarizasyon
Repolarizasyon























POLARİZASYON:
  • Uyartı iletmeyen bir nöronda hücre zarının iç tarafında (-) negatif yük, dış kısmında ise (+) pozitif yük fazladır.Bu duruma polarizasyon denir.
  • Bunun nedeni, hücre içi ve hücre dışındaki iyon yapılı bileşiklerin derişimlerinin farklı olmasıdır.
  • Polarize durumda
Dış taraf Na+ derişimi fazla K+ derişimi az
Nöron içinde K+ derişimi fazla Na+ derişimi az
  • Hücre içinde negatif yüklü olmasına sebep:
İçeride yüksek derişimde organik yapılı anyon(protein ve aminoasitler) varlığı.
Cl negatif yüklü iyon olarak hücre içinde dışarıya oranla azdır fakat hücre içine giremez. Çünkü içerideki eksi yüklü (anyon yapılı) protein ve aminoasitler engeldir.
  • Dinlenme halinde sodyum pompası (Na-K Pompası)Na+ içeri girmesini K+ dışarı çıkmasını engeller.
  • ATP harcar Na+  iyonlarını dışarı atar, K+ iyonlarını içeri alır.
  • Dışarının pozitif (+), içerinin negatif (-) yüklü hali korunur.
  • Zarın iç ve dışı arasında -70 mV (milivolt)’luk bir zar potansiyeli vardır.




DEPOLARİZASYON:

  • Uyarıcı etkisi ile sinir hücresi uyarıldığınd
  • Hücre zarında Na+ iyonlarının geçişini sağlayan özel kanallar açılır.
  • Na+ iyonları hücre içine difüzyonla gire
  • Dışarıda +yük kaybı dışarının – yük, içerinin + yüklenmesine neden our.
  • Nöronun dentridritlerinden aksonuna doğru Meksika dalgası gibi olur.
  • Depolarizasyon sırasında zarın içi ve dışı arasındaki polarize fark -70 mV dan +40 mV’a çıkar.
  • Hücre içinde Na+ girişi belirli bir değere ulaştığında sodyum kanal kapıları kapanır.





REPOLORİZASYON:

  • Depolarizasyon sırasında sodyum kapıları kapatılmadan hemen önce sinir hücresi, zardaki K+ iyonlarının geçişini sağlayan kanalları açar.
  • K+ iyonları difüzyonla dışarı çıkar.
  • İçeriden dışarıya pozitif yük çıkışı yeniden içerinin negatif (-), dışarının pozitif (+) yüklü olmasını sağlar.
  • Bu duruma repolarizasyon denir.
  • K+ iyonu çıkışı belirli bir değere ulaştığında potasyum kapıları kapatılır.
  • Potasyum kapılarının kapanmasındaki gecikme zarın içi ve dışı arasındaki potansiyel farkının     -70 mv ‘un daha da altına düşmesine sebep olur.
  • Repolarizasyon sonrası Na+ iyonları içeride, K+ dışarıda fazla. (Başlangıçtaki durumun tam tersi)
  • Yeninden impuls üretilebilmesi için, Na+  ve K+ iyonlarının yer değiştirmesi gerekli.
  • Bu işlem nöron dinlenme halinde iken Na-Kpompası ile sağlanır
  • Bu pompa hem Na+  hem de K+ ye geçirgen olan protein kanallarıdır.
  • Aktif taşıma ile içeriden dışarıya Na+  iyonu atarken dışarıdan içeriye K+ iyonları alır.
  • Nöron yeniden polarize hale gelir. Nöron zarında kısa sürede meydana gelen zar potansiyelindeki bu değişime ‘’ Aksiyon potansiyeli (sinir impulsu)’’ denir.






















 


AŞAĞIDAKİ SİTELERE ZİYARET EDEREK EK BİLGİLERE ULAŞABİLİRSİN








NÖRONLARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ:

  • Sinir hücresinde impuls oluşması için uyarıcının belli bir şiddette olması gerekir.
  • Buna ‘’eşik şiddeti’’ veya ‘’eşik değeri’’ denir.
  • Eşik değerin altındaki uyarılara cevap oluşma
  • Eşik değerin üzerindeki her şiddetteki uyarıcı aynı tepkinin oluşmasına neden olur. Bu duruma ‘’ya hep ya hiç prensibi’’ denir.
  • Kas hücreleri ve sinir hücreleri ya hep ya hiç prensibi ile çalışır.
  • Sinir hücrelerinde uyarıcının şiddeti impuls hızını etkilemez.

Örnek: 20o C sıcaklıkta suya dokunmak ve 90 0C suya dokunmak sonucunda sinir hücresinin verdiği tepki aynıdır. Ancak insanın verdiği tepkinin farklı olmasının sebebi; impuls hızı değil, fazla sayıda  ve sık aralıklarla impuls oluşmasıdır.( Fazla sayıda ve sık aralıklarla giden impuls, efektör organlarda uyarılan hücre sayısını artırır. Verilen tepki şiddetide artmış olur.)

  • Uyarıcının şiddeti ,süresi ve frekansı; uyarılan sinir hücresi sayısını, impuls sayısını ve tepki şiddetini arttırır. Fakat sinir hücresinin hızı ve aksiyon potansiyeli değişmez

BiLGİ:

  • Koku,tat,acı,ışık gibi duygular sinir hücresinde aynı prensiple iletilir.Fakat farklı algılanma nedeni uyarıyı ileten sinirlerin beynin farklı merkezlerinde değerlendirlmesidir
  • Sinestezi: Yunanca bileşik duyu anlamındadır. Bir duyunun uyarılması  başka bir duygu algısını tetiklemektedir.Tat duyusuna karşılık bir uayrı, renk ya da ses olarak algılanabilir.







UYARTININ BİR SİNİR HÜCRESİNDEN SİNAPS ARACILIĞIYLA BİR HÜCREYE GEÇİŞİ

Sinaps: Bir sinir hücresinin başka bir sinir hücresi, kas hücresi ya da salgı bezi hücresi ile yaptığı bağlantı bölgelerine denir.

  • Uyartı nöron boyunca elektirksel olarak iletilir. Nörondan diğer nörona kimyasal yolla iletilir.
  • İlk nöronun akson ucu ile diğer nöronun dendritleri arasında yaklaşık 500 Angstrom büyüklüğünde boşluk vardır.Bu boşluğa ‘‘ sinaptik boşluk’’ denir. Bu boşlukda uyartı kimyasal yolla diğer nöronun dendritlerine iletilir.
  • İlk nöronun akson uçlarına ‘‘ sinaptik yumru’’ denir
  • Yumrularda bulunan sinaptik keselerde kimyasal geçişi sağlayan ‘‘ nörotransmitter ’’ denilen maddeler yer alır.
  • Nörotransmitter maddeler: (Hormonlar)

Dopamin

Histamin

Asetil kolin

Serotonin

Adrenalin

Noradrenalin

(Şifre: Doğru HASAN)

 




UYARTININ SİNAPSTAN GEÇİŞİ SIRASINDA GERÇEKLEŞEN OLAYLAR:

  • Elektiriksel olarak gelen impuls sinaptik yumrulara ulaşınca  yumrunun Ca++ iyonlarına geçirgenliği artar.
  • Hücre içine Ca++ geçişi başlar.
  • Ca++ geçişi yumru içindeki sinaptik keselerdeki nörotransmitter maddeleri ekzositozla sinaptik boşluğa salgılatır.
  • Bu maddeler diğer hücrenin dendritlerindeki reseptörlere bağlanır.
  • Polarize haldeki ikinci hücre aldığı uyarı ile depolarize olur.
  •  İkinci hücrede aksiyon potansiyeli gerçekleşir.
  • İkinci hücre kas hücresi gibi efektör bir organsa tepki oluşur.
  • İletim gerçekleştikten sonra sinaptik boşluktaki nörotransmitter maddeler enzimler tarafından parçalanır ya da sinir hücresi tarafından tekrar hücre içine alınır.
  • Akson ucuna gelen her impuls, sinpaslardan diğer hücreye geçemez.  Sinapsta geçici dirençle karşılaşır. Seçici direnç impulsun diğer hücreye geçişini sağlarsa kolaylaştırıcı , engellerse durdurucu sinaps denir.( Bu şekilde binlerce nöronla bağlantı kurmuş olan nöronlarda uyarıların tüm vücuda dağılması engellenir.İmpuls sadece istenilen hedef organa taşınmış olur.)



İmpuls Hızını Etkileyenler:
  • Nöronlarda miyelin kılıf iletim hızını arttırır.
  • Akson çapı arttıkça direnç azalır, iletim hızlanı
  • Ranvier boğum sayısı arttıkça iletim hızı yavaşlar.
  • Sinaps sayısı fazla olunca geçiş kimyasal olduğundan hız azalır.( Hedefe ulaşma süresi etkilenir)

















  • Beyin ve omurilikten oluşan bir merkez ve bu merkeze giren duyu ile merkezden çıkan motor sinirlerden oluşan çevresel sisteminden oluşur.
  • Merkezi sinir sisteminde ara nöronlar ( merkez nöronu) ve motor nöronların gövde kısımları bulunur.
  • Çevresel sinir sisteminde duyu nöronları ve motor nöronlar bulunur.
1.MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ:
A.BEYİN
  • Kafatası kemiğinin altında yer alır.
  • İnsanda beyin 1300 ile 1400 g kütlesinde
  • Beyin kütlesi ile zeka arasında bir ilişki yoktur.
  • Beyin ve omurilik  bağ doku kökenli ‘‘ meninges’’ adı verilen üç katlı zarla çevrili.
  • Bu zarlar dıştan içe doğru
Sert Zar: Kafatası kemiğinin hemen altında. Beyni mekanik etkilerden korur
Örümceksi Zar: Üstündeki sert zar ile altındaki ince zarı yapısındaki bağ doku lifleri ile bağlar
İnce Zar: Beyin yüzeyini sarar. Bu zardan geçen kan damarları sayesinde beyin beslenir.

Beyin Omurilik Sıvısı (BOS):
  • Örümceksi zar ile ince zar arasında bulunur.
  • Kan damarlarından çıkan sıvı ile oluşturulur.
  • Beyin ve omuriliği mekanik darbelerden korur
  • Sinir hücreleri ile kan arasında madde alışverişine aracılık eder.
  • Sinir sisteminin ihtiyaç duyduğu iyonların dengesini ayarlar.
Menenjit: Meningesin iltaplanmasına denir.







Beyin üç kısımdan oluşur:

Ön beyin

Orta Beyin

Arka Beyin 












ÖN BEYİN:

  • Beynin en büyük bölümüdür.
  • Uç beyin ve ara beyin olarak ikiye ayrılır
a. Uç Beyin

  • Bir tas gibi ara beyni örte
  • Yüzeyden görünen boyuna bir yarıkla iki yarım küreye ayrılır.
  • Yarığın altında ‘‘nasırlı cisim’’ ve ‘‘beyin üçgeni’’ ile yarım küreler birbirine bağlanır.
  • Beyin yarım kürelerini enine ayıran yarığa ‘‘rolando yarığı’’ denir.
  • Yüzeyindeki girintilere ‘‘ sulkus’’ çıkıntılara ‘‘girus’’ denir.
  • Enine kesitte uç beyinin dışa bakan taraf miyelinsiz nöronların gövdelerinden oluşur, boz tabaka. İçe bakan kısım miyelinli nöronların aksonlarından oluşan ak tabaka.Bunlara ak madde ve boz madde denir.
  • Boz maddeden oluşan tabakaya beyin kabuğu denir. (serebral korteks) 




Beyin yarım kürelerinin görevleri:

Beş duyu organından gelen duyuları yorumlar.

İstemli olan hareketlerin yönetildiği merkezler bulunur.

Hafıza, zeka, bilinç , yazma ve konuşma gibi merkezler bulundurur.

 

Beyin yarım küreleri dört loba ayrılır. Her biri ayrı görevler üslenir.



Frontal Lob (Ön Lob)
Oksipital Lob ( Arka Lob)
Temporal Lob( Şakak Lob)
Parietal Lob (Yan Lob)





Beyin yarım kürelerinin görevleri

Sol Yarım Küre

Sağ Yarım Küre

Sağ elin kontrolü

Konuşma ve yazma

Bilimsel yetenek

Sayısal yetenek

Düşünme ve mantık

Çözümleme

Sol el kontrolü

Görme ve hayal

Müzik yeteneği

Sanat yeteneği

Anlama











a. Ara Beyin
  • Nasırlı cismin altında kalır.
  • Talamus ve Hipotalamus olarak iki böümden oluşur.
Talamus:
Koku duyusu hariç tüm duyular buradan geçer. Sınıflandırılır.
Uç beyne iletilir.
Uyku –uyanıklık durumunu ayarlar.
Uyku durumunda çalışmaz.
 
Hipotalamus:
Talamusun hemen altındadır.
Homeostaziyi korumada görevli duyusal davranışları kontrol eder.
Vücut ısısını ayarlar
Karbonhidrat ve yağ metabolizmasını düzenler
Kan basıncını ayarlar
Su ve mineral dengesini ayarlar.(Susama buradan kontrol edilir.)
Açlık-tokluk durumunu belirler.(İştahı ayarlar)
Heyecan, korku ,stres kontrolünü düzenler
Eşeysel yönelim ve cinsel davranışları belirler.
Günlük ritmi ayarlar
Hipofiz bezinin çalışmalarını düzenleyen RF (ReleasingFactor=Serbes bırakıcı hormon) ve  inhibiting (engelleyici ) hormonları salgılar.


ORTA BEYİN

  • Ara beynin altında ponsun üzerinde yer alır.
  • Göz bebeğinin ışık şiddetine göre büyüyüp küçülmesinin kontrolü.
  • Sesin geldiği yöne kulak vermek.(Ses geldiği yöne kulak vermek, bir ses karşısında köpeğin kulaklarını dikleştirmesi reflekslerini yönetir)
  • Kas tonusu ve vücut duruşunu ayarlayan merkez buradadır.(Tonus= Dinlenme halinde bir kasların hafif kasılı olması)
ARKA BEYİN:
  • Beyincik, Omurilik Soğanı, Pons (Varoli köprüsü)  kısımlarından oluşur.
Pons (Varoli Köprüsü):
  • Yalnız memeli hayvanlarda bulunur
  • Orta beyin ve omurilik soğanı arasındadır.
  • Beyinciğin iki yarım küresini birbirine bağlar. Aralarında impuls iletimini sağlar.
  • Omurilik soğanındaki solunum merkezleri pons tarafından düzenlenir.
  • Orta beyin , omurilik soğanı ve pons  birlikte beyin sapı olarak isimlendirilir.
Beyincik:
  • Ön beynin arka lobunun hemen altında, başın arka kısmında bulunur.
  • Uç beyin gibi iki yarım küreden oluşur.
  • Dışta boz içte ak madde bulunur.
  • Ak maddenin boz madde içinde dağılımı bir ağaca andırdığı için ‘‘hayat ağacı’’  denir
  • Temel görevi istemli çalışan kasların koordinasyonunu sağlayarak vücudu dengede tutmak.
  • Dengenin sağlanması sırasında gözden ve iç kulaktaki denge reseptörlerinden gelen uyarıları değerlendirir
(Denge sağlamada gözden gelen uyarıların önemli bir etkisi vardır. Bu nedenle gözlerini kapatan bir kişi tek ayak üzerinde durmakta zorlanır.)
  • Beyinciği zarar gören biri düzgün  yürüyemez ve iki elinin parmaklarını birbirine değdirmekte zorlanır.
  • Beyinciği zedelenen bir kuş, yerden sıçrayıp kalkamaz. Havaya atıldığında uçmaya çalışsa bile iki kanat arasındaki koordinasyonu bozukluğu uçmasına engel olur.

 Omurilik Soğanı:

  • Omuriliğin devamı gibidir
  • Beynin son kısmıdır.
  • Omurilik soğanı ve omurilikte dışta ak madde içte boz madde bulunur.(Beyin ve beyinciğin tersi)
  • Beyinden çıkan motor sinirler, omurilik soğanında çapraz yaparak vücuda dağılır.
  • Omurilik soğanın zedelenmesi bireyin ölümüne neden olabilir

Görevleri

  • Solunum, dolaşım, boşaltım ve sindirim gibi temel olayları düzenler.
  • Karaciğerin kan şekerini ayarlamasını denetler.
  • Kan damarlarının büzülüp gevşemesini sağlar.
  • Öksürme, yutma, kusma, çiğneme ve hapşırma gibi reflekslerin merkezidir.









B.OMURİLİK:

  • Omur kemiklerinin oluşturduğu omurganın içindeki omurga kanalı içindedir.
  • Beyin ile vücut arasında uyarı iletimini sağlayan sinirlerin bir kısmı burdan geçer.
  • Yaklaşık 1 cm çapında 50 cm boyundadır.
  • Omurilikten çıkan motor sinirler ve omuriliğe giren duyu sinirleri omurların arasındaki deliklerden geçer.
  • Omurlik de beyin gibi üç katlı zarla (meninges) çevrilidir.
Omuriliğin iki temel görevi

1.Uyarı İletimi:

Beyne doğru giden ve beyinden çıkan sinir tellerinin geçiş yolu.

Örneğin: Vücut derisinden gelen duyu sinirleri omuriliğe gelir, çapraz yaparak beyne iletir. Beyinden çıkan motor sinirler ise omurilik soğanında çapraz yaparak omurilikten geçip ilgili organa gider.

2.Refleksleri ve alışkanlık faaliyetlerini kontrol etme:

Refleks: Bir uyarı karşısında istemsiz olarak yapılan ani tepkilerdir.

Omurilik iki çeşit refleksin merkezi.

Doğuştan gelen kalıtsal refleksler:

Yeni doğan bebeğin annesini emmesi, diz kapağı refleksi gibi

Kazanılmış refleksler:

Limon görünce ağzın sulanması

Daha önce elini yakmış çocuğun sobadan sakınması

  • Reflek oluşurken uyartının izlediği yola ‘‘ refleks yayı’’ denir.
  • Omurilik enine kesitte, ak madde, boz madde içinde bir kelebek görüntüsündedir.
  • Boz madde nöronların gövdelerinden, ak madde omurilik boyunca yukarı ve aşağıya doğru inen miyelinli aksonlardan oluşur.
  • Omuriliğin arka kısmında yer alan iki çıkıntıya ‘‘ dorsal (sırt) kök’’ denir. (Omuriliğe gelen duyu sinirlerinin girdikleri yer)
  • Omuriliğin ön kısmından çıkan iki kola ‘‘ventral (karın) kök denir.(Doku ve organlara gidecek olan motor sinirler çıkar.)
  • Refleks yayına göre impulsun izlediği yol,
Duyu reseptöründen alınan uyarı duyu nöronu aracılığı ile omuriliğe getirilir. Dorsal kökten omuriliğe giren duyu nöronu ara nöronla bağlandıktan sonra motor nörona ileterek ventral kökten tepki organına gider.










Örnek:

Sol ayağına iğne batırılan bir insanın sol ayağını çekmesi şeklinde oluşan bir reflekste impulsun izlediği yol:

Reseptör hücre à Duyu nöronu à Sol dorsal kökà Ara nöron à Sol ventral kök à Motor nöron à Efektör organ

  • Omuriliğin diğer görevi alışkanlık haline gelmiş olan dans etmek, bisiklet kullanmak, örgü örmek gibi davranışları  kontrol etmek. Bu davranışlar beyin tarafından öğrenilir. Alışkanlık kazandıktan sonra omurilik tarafından kontrol edilir. Davranış sırasında ortaya çıkan aksaklıklarda beyin yeniden devreye girer.

 NOT:  Diz kapağı refleksi gibi bazı refleks yaylarında duyu nöronu doğrudan motor nörana bağlanır. Bu tip basit refleks yaylarında ara nöron görev almaz. Ara nöronun görev aldığı refleks yaylarına karmaşık refleks denir.





















2.ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ:

  • Beyin ve omuriliğe giren duyu sinirleri ve çıkan motor sinirlerden oluşur.
  • Vücudun içerisinden ve vücut yüzeyinden alınan uyarılar duyu nöronları aracılığı ile merkezi sinir sistemine götürülür.
  • Merkezi sinir sisteminde değerlendirildikten sonra oluşturulan cevap çevresel sinir sisteminin aracılığı ile kaslar ve bezlere iletilir.







  • Beyinden 12 çift sinir çıkar, omurilikten 31 çift sinir çıkar. Toplam 43 çift sinire ‘‘çevresel sinirsistemi’’ denir.
  • Bu sinirler demet halindedir. İçerisinde çok sayıda nöron bulundurur. Bazıları duyu bazıları motor siniridir.
  • Duyu sinirleri ‘‘ getirici’’, motor sinirler ise uyarıyı efektör organa ‘‘götürücü’’ sinirlerdir.
  • Çevresel sinir sisteminin duyu bölümünün görevi içeriden ve dışarıdan alınan uyarıları beyin ve omuriliğe iletmektir
  • Motor bölümdeki sinirler görev ve işleyişi bakımından ‘‘ somatik sinir sistemi’’ ve ‘‘ otonom sinir sistemi’’ olarak ayrılır







S
omatik Sinir Sistemi:
  • Merkezi sinir sisteminden çıkar,
  • İstemli çalışan kaslara uyarı götürür.
  • Miyelinli motor nöronlardır.
  • Nöron gövdeleri, beyin ve omurilikte bulunur.
  • Miyelinli aksonları iskelet kaslarına gider.
  • Yazı yazma, el-kol-bacak gibi istemli vücut hareketlerini kontrol eder.
Otonom Sinir Sistemi:
  • Beyin ve omurilikten çıkarak kalp kası ve bezlere uyarı götürür.
  • Çoğu miyelinsiz motor nöronlardan oluşur.
  • İstemsiz çalışan organları denetler.
  • Otonom sinir sisteminin motor nöronları beyin ve omurilikten çıktıktan sonra doğrudan tepki organlarına gitmez.Önce merkezi sinir sisteminin  dışında sinir kümelerinin oluşturduğu bir gangliyona bağlanır. Bu gangliyondan başka bir nöronla tepki organına gider.
  • Otonom sinir sistemi birbirine zıt çalışan  ‘‘sempatik’’ ve  ‘‘parasempatik’’ sinirlerden oluşur.
  • Genellikle her iç organa bir sempatik ve bir parasempatik sinir bağlanır.
  • Bu iki sinirin aynı organda zıt etki göstermelerinin nedeni farklı nörotransmitter madde salgılamalarıdır.
  • Sempatik sinirlerin nörotransmitter maddesi ‘‘noradrenalin (norefinefrin)’’ , parasempatik sinirlerin ‘‘asetilkolin’’
  • Bu nedenle sempatik sinirlere adrenerjik parasempatik sinirlere kolinerjik sinirler denir.








ÇALIŞMA SORULARI



SORU 1


SORU 2



SORU 3



SORU 4


SORU 5




SORU 6



SORU 7


SORU 8



SORU 9



SORU 10



SORU 11




SORU 12



SORU 13





SORU 14





SORU 15



SORU 16




SORU 17




SORU 18



SORU 19




SORU 20




SORU 21



SORU 22




SORU 23



SORU 24




SORU 25




SORU 26



SORU 27



SORU 28





SORU 29




SORU 30



SORU 31



SORU 32




SORU 33






SORU 34




SORU 35




SORU 36




SORU 37



SORU 38




SORU 39



SORU 40



SORU 41



SORU 42




SORU 43



SORU 44



SORU 45



SORU 46




SORU 47




SORU 48



SORU 49




SORU 50





SORU 51



SORU 52



SORU 53

















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BİYOLOJİ HABERLERİ

POPÜLER YAYINLAR


FİZİK DERSİ